Hemşerimiz İş insanı İlhan Karakaya'dan Şebinkarahisar Vilayetliği ile ilgili farklı bir durum analizi....
➡️ŞEBİNKARAHİSAR’IN VİLAYET OLMASINA KARŞI ÇIKMAK ÜLKE COĞRAFYASINA, ÜLKE TARİHİNE HAİNLİKTİR…
➡️İlhan Karakaya;"Siz bir şehrin vilayet olması için ne gerekli sanıyorsunuz?
Betonu üst üste yığıp bir şehir meydana getirip, ekonomi ve kozmopolit bir nüfusu vilayet olmak için yeterli mi sanıyorsunuz!
Bu düşünce bir ülke için en büyük hainliktir!
Vilayet olmanın alt yapısının sadece bir şehrin altında ki lağım boruları mı sanıyorsunuz?
Bu nasıl bir cahilliktir…
Biz bu coğrafyada Şebinkarahisar’ın 1933 yılında elinden alınan vilayetliği tekrar iade olunarak vilayet olsun, olmalı derken siz bundan ne anlıyorsunuz?
Vilayet olmanın sadece bir nüfusa, bir ekonomiye mi bağlı olduğunu sanıyorsunuz…?
Şebinkarahisar’da asırlardır yaşanan insanlık tarihini, medeniyetini, binlerce yıldan süzülüp gelen kültürünü ne yapacaksınız!
Bütün medeniyetlerin izlerini taşıyan, bugüne ulaşan tarihi eserlerini, binlerce yıldan süzülerek gelen kültürünü ne yapacaksınız?
Bunların değeri sizce kaç para eder?
Bu tarihi eserleri yapmaya hangi paranın gücü, bu günkü hangi teknoloji, hangi akıl yeter.?
Şebinkarahisar’ın evlatları nasıl bir medeniyet ve kültür zenginliğe sahip olduklarının farkında değil!
Hani zaman zaman biz bu coğrafyada Şebinkarahisar tekrar vilayet olmalı derken, cehaletle birçok insanımızın buna inanmadığının da farkındayız!
Maalesef şehrimizin siyasetçileri, yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarımız da bu inançsızlığın başını çekiyor!
Bunun en büyük şahidi ise yaklaşık yirmi yıldır vilayetlik konusunda hiçbirinin kılını kıpırdatmamalarıdır…!
Hatta bir çok insanımız bu cehalet yüzünden vilayetlik konusunda beton yığını binalarıyla, ekonomisiyle gelişmiş sandıkları ilçeler ile Şebinkarahisar’ı vilayetlik yarışına sokma cahilliğini bile gösterdiler!
Şebinkarahisar vilayet iken bu şehirlerin bazılarının şehrimizin ilçesi olduğunu, hatta köyü olduğunu ve Şebinkarahisar’ın bu coğrafyanın bütün şehirlerinin kültür anası olduğunu bildikleri halde! Şebinkarahisar’ın bu coğrafyada vilayetliği alındıktan sonra, bu coğrafyanın idari bütünlüğünün dağıldığını, bile bile geri bırakıldıklarını bildikleri halde böyle düşündüler…!
Şimdi size Şebinkarahisar’ın neden vilayet olması gerektiğini, bu coğrafyada ki zenginliklerinden birkaç tarihi örnek vereceğim!
Bakın bakalım bu verdiğim örneklerin,tarihi zenginliğin bizim coğrafyamızda bulunan başka bir şehrin de var mı?
Hadi bir inceleyin bakalım karşınıza ne çıkacak…!
Şebinkarahisar Kalesi: Persler tarafından yapıldığı tahmin edilen M.Ö 550-331 tarihine kadar dayanmaktadır! Dünyaya alınamaz kale olarak nam salan bu kaleyi hangi para ile hangi şehre yapmayı planlıyorsunuz(?)
Fatih Sultan Mehmet Camisi: Fatih Sultan Mehmet 29 Ağustos 1473 yılında Otlukbeli savaşını kazandıktan sonra Şebinkarahisar’a gelmiş ve bu camiyi vakf etmiş, beş yılda tamamlanmıştır!
Türkiye’de kaç tane Fatih vakfı Camisi var biliyor musunuz?
Fatih Sultan Mehmet’i geri getirip yeni bir Otlukbeli savaşı yaptırıp, bu camiyi o şehre mi göndereceksiniz…(?)
Behram Şah Camisi:1184 yılında Mengücekli Behram Şah tarafından yaptırılmıştır. Behram Şahı amcamızın oğlu mu sanıyorsunuz (?)
Kurşunlu Camii: Diğer adıyla “Allah Kulu Bey Camisi” olarak da anılan bu camii 1587 yılında yapılmıştır.
Bu camiyi, önündeki hamamı, çeşmesini kime nasıl yaptıracaksınız…(?)
Topal Mehmet Paşa Hamamı: Şebinkarahisar Mutasarrıfı Topal Mehmet Paşa tarafından 1651 yılında yaptırılmış. Ula milletin tuvaleti yokken biz 368 yıldır hamamda çimiymüşük(!)
Taşhanlar: 17. Yüzyılda Taban Ahmet Ağa tarafından yapılmıştır ve şu anda restore ediliyor gelecek yıl bitirilecek. Taşhanlar’a bir Taban Ahmet Ağa daha mı icat edeceksiniz…?
Tamzara Camisi: Aslında binası çok eskiye tarihe dayanan bu cami binası 1901 yılında yapılarak ibadete açılmış. Ona da “noğlacah” iki taşı taş üstüne koymuşlar dersiniz…(!)
Meryem Ana Manastırı: Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı anlayışında yapılan ve günümüze ulaşan manastır 13. Yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Dağın içine oyularak yapılan bu manastırı artık dağı ile birlikte taşıyıp başka bir şehrin başına kondurursunuz herhal…(!)
Licese Kilisesi: Şaplıca Köyüne bağlı Licese mahallesinde bulunmaktadır. 1874 yılında yapılmıştır .
Asarcık Kilisesi: 1890 tarihinde yapılmıştır.
Göynük Kilisesi: 1841 tarihinde yapılmıştır. Eh artık eliniz değmişken dinler tarihini de bi zahmet değiştirirsiniz…(!)
Pertevniyal Çeşmesi: Pertevniyal Sultan tarafından 1865 yılında yaptırılmıştır!
Alay Çeşmesi: Vilayet olunca Şebinkarahisar’a 10. Alay gelmiş ve ismini oradan almış, 1875 yılında yaptırılmıştır ve bu gün ki belediye binası önündedir.
Taşpınar Çeşmesi: 19 yüzyılda yapılmış Tamzara'dadır.
Müftü Çeşmesi:1802 tarihinde Hüseyin Efendi tarafından yapılmıştır.
İstiklal çeşmesi: Kurtuluş savaşı anısına 1927 yılında belediye başkanı Hüsnü bey tarafından yapılmıştır hani balona gidip bol bol resin çektirdiğiniz çeşme Bunlardan yüzlercesi var ben birkaç tanesini yazdım.
Şu medeniyetini görüyor musunuz?
Kim anlayacak ki…?
İlhan Karakaya-21-6-2023
Etiketler : Şebinkarahisar Vilayetliği ile ilgili ne anlıyorsunuz?